Vestibulum eu dui eget diam urna- eBusiness Wordpress Theme

İmFix Yazılar

Bu Sefer Kaybediyoruz

BU SEFER KAYBEDİYORUZ...

OSMANLI BU KADAR HOŞGÖRÜLÜ OLMASAYDI NE OLURDU?

Konunun ciddiyeti ve büyüklüğü bir Tarih Öğrencisi olarak beni muhakkak ilgilendirmekte ama yorumlamak belki de beni aşmaktadır. Yada böyle bi konuyu yorumlayacak kadar bilgiye henüz sahip değilimdir. Ancak insanoğlu bir şeye kafayı taktı mı onu düşünmeden edemez. Bende düşünüp durdum ve kaleme aldım. Aslında benimkisi büyük bi merak. Bunu uygun olursa şöyle bir örnekle açıklamak istiyorum; dört dörtlük inşaa edilmiş bir binanın hızla saniyeler içinde yıkılması sonucunda, “acaba birkaç numara daha kalın demir mi kullanılsaydı?” sorusu sorularak merak edilen cevap gibi benim düşüncelerim. Koca bir imparatorluk Osmanlı, küçücük bir beylikten cihan imparatorluğu olmuş, aynı şekilde küçülüp tarihe karışmış. Peki nasıl olur bu, nasıl bu derece bir değişime girer çıkar? Bu sorular tüm tarih dünyasında elbette en çok merak edilen sorular içerisinde yer almakta ve cevapları ciltlerce kitaplar oluşturmakta.

Ancak benim asıl merak ettiğim bu büyüme, yüzyıllarca hükmetme ve sonra küçülüp yıkılma sonucu geride neyin kaldığı? Yaşadığımız bu topraklar dışında Osmanlı nerde ne kadar söz konusu oluyor? Oysa yüzlerce yıl hükmettiği dünyalarca yer var. Roma İmparatorluğu Osmanlı’dan önce kuruldu ve son kalesini Osmanlı yıktı ve akabinde Osmanlı yüzlerce yıl daha yaşadı. Ama bugün Roma etkisi Osmanlı etkisinden daha fazla benim şahsıma göre. Rusya bile tarihini bildi bileli Rus ve Hıristiyanlığı yayma çabası güdüyor. Bunu bugün bile sürdürüyor. Etkili oluyor da, gittiği yerde iz bırakıyor. Bir başka örnek de İngilizler! Hindistan’a kısa bir süreliğine dünyanın taa bi ucundan geliyorlar, ama bugün Hintlilerin birçoğu İngilizce'yi ana dilleri gibi biliyorlar. Bunlar bu derece iz bırakırken maalesef zorlayıcı politika takip ediyorlar. Tabikide bunun doğrulu söz konusu bile olamaz. Buna karşılık Osmanlı tam aksine Hoşgörü ile gidiyor ilk önce gittiği her yere. Fakat zamanla unutuluyor bu bölgelerde, silinip gidiyor. Sonuç olarak iki durum ve iki sonuç karşılaştırıldığında: zorba ile iz bırakma, hoşgörü ile unutulma çıkıyor meydana. Bu sonuç ile Osmanlı’da zorba kullansaydı demek oldukça yanlış muhakkak. Ancak hoşgörü politikası biraz daha detaylı olamaz mıydı? Küçük bir beylikten koca imparatorluk olana kadar kesinlikle doğru bir politikaydi Hoşgörü! Ancak belli bir büyüklüğe gelindikten sonra Hoşgörü kavramı biraz değişseydi, insanların müslaman olması için yeterli teşviklerde bulunulsaydı (ki islamı kabul edip yaşamaya başlayan toplumların çoğu zamanla türkleşmeye başlamıştı) ve akabinde Türk-İslam bayrağını taşıyan Osmanlı halkı olmaları yüksek ihtimaldi. Böylece İslamla, Türklükle kolay kolay silinemeyen bir Osmanlı kültürü kalırdı gittiği heryerde.

Bu şekilde ciddi bir yayılımcı politika sözkonusu olsaydı bugün Baklanlar’da kan değil sevgi akardı. Osmanlı denildiğinde halk “Benim Osmanlı” derdi, ve belkide bugün oralarda Türkçe konuşulurdu. İslam’la Türklüğün birleşmesiyle oluşan Osmanlı kültürü bugün Türkiye ile hatta Türkiye içerisinde bile sınırlı kalmazdı, tüm Osmanlı sınırlarında Osmanlı hüküm sürmese bile kültürü hüküm sürerdi.

İşte bu yerde benim sorum beynimde teşekkül ediyor “Osmanlı bu kadar hoşgörülü olmasaydı” yada “Hoşgörü politikasını sadece ülke genişletmek için değil kültür yaymak için kullansaydı” “Gaza politikasını daha etkili bir şekilde icra etseysi” biz bugün Türkiye olarak son derce saygin olurduk. Belkilde Osmanlı olurduk hala. Biz Türkiye olarak hala aynı Hoşgörü ile devam ediyoruz. Ancak maalesef herkes bizim gibi değil, biz şimdi bırakın Türkçülüğü yaymayı, varolan kültürümüzü bile kaybediyoruz. Milletimizin en önemli can damarı gençliğimiz, yani bizler dış güçlerin kültür sömürgeciliğine kapılmış, kendi kültürümüzü unutuyoruz. Bizi cephede yenemeyenler kültür savaşı ile içimize kadar işlemiş durumda. Günbegün her hal ve harekette kendimiz olmaktan uzaklaşıyoruz…

İşte ben bunları düşündüğüm zaman diyorum ki: keşke bu kadar hoşgörülü olmasaydık. Bizi yüce Türk milleti yapan bu hoşgörü şüphesiz, ama bizi bize unutturan yine bu iyi niyetli HOŞGÖRÜ maalesef. Bunu kontrol etmesini, dengeyi sağlamasını beceremiyoruz birtürlü. Binlerce savaş kazandık tarihte ancak görünen o ki BU SEFER KAYBEDİYORUZ….

------------------------------------------
"BU SEFER KAYBEDİYORUZ..." Adlı Yazım Kaynak Belirtilmek Şartı İle Kullanılabilir. Davut ÇAKIR
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol