3g ilac gibi geldi
Saygı Duyun Artık!!!
Bu site de dahil olmak üzere, çeşitli kaynaklarda ve mecralarda Türkiye’nin İsrail’e karşı daha sert bir tutumu olması, yaptırım uygulaması gerektiği söylendi, durdu. Kimileri Sayın Başbakan Erdoğan’ı yalancılıkla, ikiyüzlülükle suçladı. Davos’ta yaşanan olay kimlerin yalancı ve ikiyüzlü olduğunu ortaya gayet net koydu. Aziz arkadaşım bir yazısında, alıntılayarak şöyle demişti; “Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar.” ( Yanlışım varsa affetsin. )
Sayın Başbakan’ın, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres için söylediklerini her yerden duyduk ve okuduk. Ayrıntılarla boğmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin İnönü’den beri taşıdığı o korkak dış politikayı nihayet üzerinden atışına, hatta şahlanışa şahit olduk. Türkiye, bu hükümet döneminde dış politikada iyi işler yapmıştır. Bizim iş bilmez, anlamaz, yapamaz Halk Partililerimiz böyle bir olayın üzerinden 20 sene politika yaparlardı, abartmıyorum. Bölgede aranan, herhangi bir savaş, anlaşmazlık durumlarında arabulucu rolü üstlenen ve bölgenin en etkili aktörü haline gelmiştir. Bugün de biz bunu gördük. Yan tarafta oturan Amr Musa’nın yapamadığını yapmıştır. Kıç yalayan çeşitli Arap şeyhlerinin, devlet başkanlarının söyleyemediklerini bütün önemli ülke temsilcilerinin gözleri önünde Peres’in gözleri içine söylemiştir. Daha uzun uzun anlatılabilir ama altını çize çize ve bağırarak söylüyorum, duymayanlar olacaktır: Konuşmada herhangi bir hata, devletlerarası ilişkileri bozacak bir şey yoktur. Söylenmesi gereken hangi cümle varsa tastamam söylemiştir. İdeolojileri yüzünden, Başbakanı ikiyüzlülükle suçlayanlara söylüyorum. Bir adam Müslüman diye ( benim anneannem de öyleydi, yok efendim dedem de şöyledir, ben de böyleyim diyenlere diyorum, ikiyüzlülük yapmayın), alnı secdeye değiyor diye, eşinin inançları başörtüsü veya türban (ikisi de aynı şeydir bu arada anlam karmaşası yapmasın kafası örümcekle dolu 80 öncesi zontaları) takıyor diye, Kasımpaşalı diye ne yapsa beğenmemezlik yapıyorlar. Kendileri bu ülkeyi kaç sene yönetti, ülkede sosyete olup, halkın parasını yediler, hizmet ettikleri falan da koskoca bir yalandır. Devam ediyorum, ideolojileri yüzünden yapılanları görmüyorlar.
Ey ülkemin sol güruhu, İnönü ne Churchill’le ne Hitler’le diplomasiyi kesmedi, hem de dünyanın gördüğü en büyük kıyımı yaparken. Beklediniz ki kessin ilişkileri. Böyle bir şey mümkün müdür, olası mıdır? Barış için en güzel arabulucu ülke, bu zülmü bitirebilecek ülke ilişkileri niye kessin? Orası ayrı bir alan, daha fazla devam etmiyorum.
Bu konuda söylenecek çok daha fazla sözün olduğunun farkındayım. Ama şu an bu kadarının yeter olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki günlerde çok şey konuşulur, yazılır, çizilir. Son olarak değinmek istediğim konu ise ülkemin değerli, ütopik ideolojisini 40 yıldır savunan, hayalperest, teoriden ibaret profesörleri, gazetecileri TV’lere çıktınız, gazetelere yazacaksınız, radyoda, sağda solda konuşacaksınız, konuştunuz. Ülkenin uluslararası menfaati falan diyip, zırvalayıp yine bir bok bulmaya çalışmayın. Oturun, alkışlayın ve saygu duyun artık!
------------------------------------------
Telif Hakkı 
Düşünmekten, üzülmekten, pişmekten saçlarına akı düşürdü, hep varolan sakallarına da birkaçını düşürmeyi başardı. köşesinden etrafı,insanları izlemek en büyük eğlencesi. uzun süredir aşık olduğu şehirden uzakta, bu onu yorar. geri döneceği günü sabırsızlıkla çekmekte, bu da çok yorucu gelmekte. bulunduğu şehri sevmek için birkaç senedir tek bir sebep aramakla meşgul. yine de arada ab-ı nafi'yi dinlerse dinginleşmekte. şunu söylemeden geçmeyelim, orhan veli'yi "35" konusunda çok iyimser bulur, gerçek olan "orta", kaç yaşında taksimetreyi kapattığında belli zaten.
