Vestibulum eu dui eget diam urna- eBusiness Wordpress Theme

İmFix Yazılar

Nosferatu

Nosferatu:Bir Dehşet Senfonisi

Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi… Aslında filmin adı bir şeyler anlatmaya yetiyor. Bir dehşetin senfonisi. Her ne kadar senfoni dense de film sessiz. Öyle ya yıl 1922. İsterseniz filmi nerden bulduğumu anlatayım sizlere. Gerçi ben bulmadım ya 1922 yılından beri varmış hani. Ben daha 6 bilemedin 7 yaşlarındayken televizyonda “Vampir” mitleriyle ilgili bir belgesel yayınlanmıştı.

Malûm belgeselden önce gelen “VTR” de bir takım kısa görüntüler vardı. İşte ben korkuyla -yaşımın küçüklüğünden olsa gerek- o “VTR” yi izlerken birkaç saniyelik bir görüntü belirdi ekranda. İşte o görüntü bu filmden alınmıştı. Filmimizin “Vampir” i bir kadının kanını emiyordu. Tabi bende o zamanlar derin bir ürperti yaratmıştı bu görüntü. Geçenlerde nereden aklıma geldiyse birden o “görüntüyü” düşünmeye başladım. Ve de film tutkumun verdiği heyecanla aramaya koyuldum bir zamanlar bende derin bir korkunun oluşmasına neden olan o “görüntü”`nün ait olduğu filmi. Ve işte buldum. “Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi…”

Filmimiz; Bram Stoker’in “Drakula” adlı eserinin uyarlaması… Siyah beyaz, sessiz, fazla yaratıcı olmayan bir film. İzleyeni germek yerine güldürecek belki de günümüz şartlarında… Ama bir de o günün şartlarında 1922`nin Almanya’sında değerlendirelim filmi.

Enrich Dieckman ve Albert Grau, Almanya’nın 1. Dünya Savaşı’nda yenildiği sırada Prana Film isminde bir film şirketi kurmuştur. Bu şirketin tek filmi Nosferatu’dur. Enrich Dieckman ve Albert Grau, çekilecek filme konu olarak Bram Stoker’ın Drakula romanını uygun bulmuşlardır. Film büyük başarı kazansa bile Drakula romanının uyarlaması olup telif ödenmediği için ölen Bram Stoker’ın karısı Florence mahkemeye dava açmıştır. Mahkemeyi Florence kazanıp filmin kopyaları imha edilmiştir. Münih’te eklenen sahnelerle film yeniden piyasaya sürülmüştür. İlk başlarda film Almanya`da büyük ilgi görür. E o dönemin insanlarının zihninde bir korku da bırakmıştır hani. Daha sonra dalga dalga yayılır dünyaya. Gittikçe insanlar ilgilenmeye başlarlar sinema dünyasının bu “İlk” vampiriyle. Öyle ya sinema dünyasına “Belki de ileride en çok revizyona uğrayacak olan” yepyeni bir idol katılmıştır. O idolün adıda Kont Orlok`tur… Filmin konusu ise şöyle:

Tomas Hutter Almanya Bremen`de küçük bir kasabada emlakçılık yapmakta yeni evlendiği karısı Ellen ile birlikte yaşamaktadır. Bir gün Transilvanya`da yaşayan Kont Orlok`tan bir mektup gelir. Zengin bir kişi olan Kont Orlok ile emlak anlaşması yapmak için Hutter Transilvanya’ya gidecektir. Büyük bir heves içinde Kont Orlok ile emlak anlaşması yampak için giden Hutter karısı ile vedalaşıp hazırlanır. Almanya’dan Transilvanya’ya doğru yola çıkar. Ellen, Hutter’in Transilvanya’ya gitmek istemesini yine de pek hoş karşılamaz. Hutter şatoya vardığında şatonun kapısı kendiliğinden açılır. Kont Orlok’u gören Hutter, Kontun insana benzemediğinden dolayı ürperir.Hutter Kont Orlok ile tanışır. Hutter Kont Orlok’un bir “Nosferatu” yani bir vampir olduğunu anlar. Ve olaylar gelişir gelişir. Film sessiz olsa da karakterkler adeta vücut diliyle anlatırlar insana filmi. E tabi arada bir sahne aralarına sıkıştırılan yazıların da yardımı olur. Birde Kont Orlok karakterini canlandıran, sinema dünyasının ilk vampirini canlandıran Max Schreck`inde mükemmel oyunculuğu vardır ki sormayın. Öylesine bir soğukluk, öylesine bir donukluk ve ürperti katmıştır ki rolüne gerçek bir sinemaseverin ayağa kalkıp alkışlayası gelir hani.

Film ilk vampir temalı filmlerin başlangıcıdır. Bu filmden sonra Amerika, Almanya gibi birçok ülkede vampir temalı filmler çekilmiştir. Bu filmden sonra Bram Stoker’ın karısı Florence Balcombe’ye telif ödenerek ilk yasal Drakula filmi olan Drakula çekilmiştir. Telif hakkı ihlali ile çekilen filmin kopyaları imha edilsede Münich’de bir kopyası bulunup yeniden piyasaya sürülmüştür. 1979da filmin yeni versiyonu Nosferatu: Gecenin Hayaleti filmi çekilmiştir.

Ama hiçbiri Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi`nin verdiği zevki vermemiştir sinemaseverlere… Nedeni pek de bilinmez aslında. Belki de ilk olduğundandır. E yıllar boyunca sürekli revizyona uğramış bir “Vampir” karakterinin ilk örneğini vermek herhalde ki önemlidir. Sonuç olarak “Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi…” bir dehşetin senfonisi midir bilinmez ama bir efsanenin başyapıtıdır…

"İşte yıllar önce beni korkutan ama belki de bu güzel başyapıtı izlememe vesile olan "Görüntüİşte yıllar önce beni korkutan ama belkide bu güzel başyapıtı izlememe vesile olan Görüntü

Yazı 4 ŞUBAT 2009 ÇARŞAMBA Günü Kaleme Alınmıştır

------------------------------------------
"Nosferatu:Bir Dehşet Senfonisi" Adlı Yazım Kaynak Belirtilmek Şartı İle Kullanılabilir. Dinçer CANOĞLU
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol